





HATIR TAŞIMASI
1- Hatır için de olsa taraflar arasında “yolcu taşıma” ilişkisi kurulmuştur.
Hatır taşıması, taşıyanın, yakını olsun olmasın herhangi bir kimseyi taşıtına bindirip, ücret almaksızın bir yerden bir yere götürmesidir. Her ne kadar 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 87.maddesinde hatır taşımacılığı genel hükümlere tâbi kılınmış ise de, Yargıtay görüşleri ve genel kanı, hatır taşıması da olsa taraflar arasında “yolcu taşıma” ilişkisinin kurulduğu yönündedir.
Bize göre de, karşılıksız da olsa, bir kimseyi taşıtına “yolcu” olarak alan sürücü veya taşımacı, onun “can” güvenliğini üstlenmiş demektir. Özellikle yakınlarını, dostlarını veya kendi isteğiyle herhangi bir kişiyi taşıtına alan sürücü, aracını kullanırken daha bir özen göstermeli ve dikkatli davranmalıdır. Bu nedenle, ücretle taşınan yolcular hakkındaki hükümler, hatır için taşınanlara da uygulanmalıdır.
2- Hatır taşımalarında tazminattan indirim mutlaka zorunlu değildir.
Yargıtay’ın yerleşik kararlarında, hatır taşımasının söz konusu olduğu durumlarda BK.43-44 maddeleri uyarınca tazminattan belli bir ölçüde hakkaniyet indirimi yapılması öngörülmektedir. Biz bu görüşe, her durumda ve mutlaka indirim gerekmediği biçiminde karşı çıkıyoruz; dosya içeriğine ve olayların akışına göre indirim hususu yerel mahkeme yargıcının takdirine bırakılmalıdır, diyoruz. Yargıtay’ın bu görüşümüzü destekler nitelikte kararları da vardır. Bu kararlarda “hatır taşımalarında tazminattan indirimin mutlaka zorunlu olmadığı, nedenlerinin karar yerinde tartışılması gerektiği” açıklaması yapılmıştır.
3- Hatır için taşınanın kusura katılımı varsa, tazminattan indirim gerekecektir.
Yargıtay’ın indirim öngören kararlarının içeriğine bakıldığında, çoğunda hatır için taşınanın da kusura katıldığı gözlemlenmektedir. Genellikle, hatır için taşınanın, sürücünün içki içmesine veya hız yapmasına engel olmaması, içkili olduğunu bilerek taşıta binmesi durumlarında “kusura katılım” söz konusudur. Kuşkusuz, bu gibi durumlarda tazminattan indirim haklı ve yerinde bir uygulama olacaktır.
4- Taşıyanın “ekonomik yararı varsa” hatır taşıması söz konusu olmaz.
Bazı hatır taşıması gibi görünen taşımalarda “çıkar ilişkisi” söz konusu olabilmekte; taşıma için ücret alınmamış olmasına karşın, bu tür taşımalar “hatır taşıması” sayılmamakta, normal “yolcu taşıma” hükümleri çerçevesinde değerlendirilmek gerekmektedir. Örneğin, bir iş gördürmek için eve veya işyerine götürülen kişiler (inşaat ustası, boya-badanacı, elektrik teknisyeni vb. ile ivedi evdeki hastaya götürülen doktor, hasta bakıcı, pansumancı) hatır için değil, kendilerinden yararlanılmak için taşınmış olurlar.
5- Hatır için taşınanlar da Trafik Sigortasından yararlanırlar.
Hatır taşımaları daha önce sigorta güvencesi dışında iken, Yargıtay’ın son kararları ile hatır için taşınanların bedensel zarara uğramaları durumunda kendilerinin, kaza sonucu ölmüş iseler yakınlarının Trafik Sigortası’ndan istekte bulunabilecekleri görüşü ağırlık kazanmış; buna gerekçe olarak, 2918 sayılı KTK. m. 92’de mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kalanlar arasında hatır için taşınanların bulunmaması ve 1.3.1992 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlar’ın 3/g maddesinde “Teminat dışı haller” arasında hatır taşımasının yer almamış olması gösterilmiştir.
Hatır taşımalarının Zorunlu Trafik Sigortası kapsamı içerisine alınması gerektiğine ilişkin Yargıtay kararlarından örnekler aşağıdadır:
Trafik kazası sonunda işleten ancak kusurlu olduğu, kusuru kanıtlandığı taktirde hatır için taşıdığı kişinin uğradığı zarardan sorumlu olacaktır. Aynı zamanda, Karayolları Trafik Kanunu’nun hatır taşıması sonucu doğan zararla ilgili mali sorumluluk sigortasından, sigortacının sorumlu tutulamayacağı yolunda bir sonucu amaçladığı da düşünülemez.
4.H.D.18.11.1998, 6706-9041 (YKD. 1999/2-176)
Taraflar arasında düzenlenen sigorta poliçesine ekli genel şartlarda hatır taşıması kaynaklı zararlar, sigorta teminatı dışındaki haller arasında gösterilmemiştir. Zorunlu trafik sigortasının, hatır taşımasının da dahil bulunduğu aracın işletilmesine bağlı tehlike sorumluluk hallerini sigorta teminatı kapsamına aldığı, tehlike sorumluluğunun bu aracın işletilmesine bağlı olarak taşımanın türüne bakılmaksızın üçüncü kişilere verilen zararları, somut olayda ise işletenin, sigortalı araçta bulunan kişiye olan sorumluluğunu sigorta kuvertürü altına aldığının kabulü gerekir.
11.H.D. 24.12.1996, 8642-9101
Mahkemece, mübrez belgeleri ile kusur ve aktüerya bilirkişi raporuna nazaran hatır taşımasının teminat dışı olmadığı, KTK. 85/1. ve 87. maddeleri uyarınca davalının sorumlu olduğu, trafik sigortası genel şartlarının 1.3.1992 tarihinde değiştirilmesinden sonra 2.9.1993 tarihinde meydana gelen kazada hatır taşımasının teminat dışı olmasını gerektirmeyeceği gerekçesiyle (80.000.000) liranın yasal faiziyle tahsiline hükmedilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yeni Sigorta Genel Şartlarına göre hatır taşımasının teminat içine alınmasına ve bu şartın yasalara aykırı olmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
11.H.D.30.5.1996, 1511-3935
Sigorta Genel Şartları arasında “hatır taşıması”nın sigorta teminatı dışında kaldığı açıkça belirtilmemişse, bu tür taşımalardan doğan zararların da sigorta kapsamı içinde kaldığının kabulü gerekir. Trafik Sigortası “eski” Genel Şartları’nın 3/g maddesinde yer alan hatır taşımasının sigorta teminatı dışında kaldığına ilişkin hüküm, “yeni” Genel Şartlar’da yer almaması nedeniyle, bu tür taşımalardan doğan zararların dahi Trafik Sigortası güvencesi içinde kaldığının kabulü gerekmesine göre , davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
11.HD. 07.11.2002, 6717-10115
1992 tarihinden sonra yürürlüğe konulan Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartları’nda, “hatır taşıması” kaynaklı zararlar, sigorta teminatı dışındaki haller arasında gösterilmemekle, Zorunlu Trafik Sigortasının, hatır taşımasının da dahil bulunduğu aracın işletilmesine bağlı tehlike sorumluluk hallerini sigorta teminatı kapsamına aldığının kabulü gerekir. Yine, hatır taşımacılığından kaynaklanan zararlar, İsteğe bağlı (İhtiyari) Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nda teminat kapsamı içine alınmıştır.
11.HD.21.11.2002, 5987-10712
Yargıtay’ın bu kararları ile “hatır taşımaları”nın Zorunlu Trafik Sigortası kapsamı içerisinde sayılması gerektiği kesinlik kazanmış bulunmaktadır. Biz de öteden beri, hatır taşımalarının karşılıksız sayılamayacağını, kişiler arasındaki her ilişkide şöyle veya böyle mutlaka bir çıkar payı bulunduğu düşüncesinde olduğumuzu savunuyoruz.
6- Karayolu Taşıma Kanunu ve hatır taşıması:
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 6.maddesinde “Yolcu taşımaları biletsiz veya taşıma sözleşmesiz yapılamaz” denilmiş olması ve bu Yasa’nın 18.maddesiyle yürürlüğe konulan ve yeni bir sigorta türü olan Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinde “yolcu bileti olmayan kişiler”in kapsam dışı bırakılmış bulunması karşısında, hatır için taşınanların bu yeni sigorta türünden tazminat alamayacakları kanısındayız. Aynı şekilde, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası’ndan da hatır için taşınanların yararlanamamaları gerekir. Ancak her iki sigorta türü için de aşağıda açıklanacak ayrıcalıklı bir durum vardır. Şöyle ki:
4925 sayılı Yasa’nın 34.maddesi gereği yürürlüğe konulan Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 48.maddesi (e) bendinde: “Taşımacı, her seferde bir yolcu ile bu seyahatte görevli olmayan en fazla iki personelini bilet keserek ücretsiz taşıyabilir” denilmesine göre, 4925 sayılı Yasa’nın 6.maddesindeki “bilet” koşulunun yerine getirilmesi durumunda, artık bir yolcu ile görevli olmayan iki personel, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortasından ve Karayolu Zorunlu Taşıma Sigortasından (yolcu imiş gibi) yararlanabileceklerdir.
(Karayoluyla Yolcu Taşıma, 2008 Legal Yayını)