





AMERİKAN TABLOLARININ KULLANILMASI YASAL DAYANAKTAN YOKSUNDUR.
Sosyal Güvenlik Kurumu ilgilileri, hiçbir yasal düzenleme yapılmaksızın ve ilgili makamlardan onay alınmaksızın, peşin değer hesaplarında PMF-1931 Yaşam Tablosu yerine sessiz sedasız Amerikan Tablolarını kullanmaya başlamışlardır. Önce CSO-2001 tablolarını kullanmışlar, daha sonra yirmibir yıl öncesinin CSO-1980 tablosunu benimsemişlerdir. Kurum’un bu uygulaması son derece yanlış, sakıncalı ve üstelik kötüniyetledir. Şöyle ki:
1- Yasal düzenleme yapılmadan Amerikan tabloları uygulamaya konulmuş olup, bu uygulama yasal değildir. Şöyle ki:
a) Ülkemizde elli yıldan uzun bir süreden beri uygulanan PMF-1931 simgeli Fransız Yaşam Tablosu’nun yasal dayanağı 506 sayılı Yasa’nın 22.maddesi idi. 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun “Gelirin Sermayeye Çevrilmesi” başlıklı 22. maddesinin (2.) fıkrasında: “Bu madde gereğince verilecek sermaye, Çalışma ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıklarınca birlikte tesbit olunacak tarifeye göre hesaplanır.” hükmü vardı. Ayrıca, iş kazası sonucu bağlanan gelirlerin sorumlularına ödetme hakkının SSK’ ya tanındığı 26. maddesinde de: “Kurumca sigortalıya veya hak sahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22. maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı Kurumca işverene ödettirilir.” şeklindeki düzenleme ile bu hakkın kapsamı belirlenmişti. 506 sayılı yasanın 22.maddesinin verdiği bu yetki ile her iki bakanlık (Çalışma ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıkları) tarafından PMF-1931 Yaşam Tablosu ile %5 faizli iskonto değerli tablolar hazırlanıp yürürlüğe konulmuş ve bugünlere kadar düzenli bir biçimde uygulanmıştı.
b) Yeni Yönetmelik ve buna bağlı Tebliğ ile Sosyal Güvenlik Kurumu’na, Yasa ile tanınmayan “peşin değer” hesaplama yetkisi verilmiştir ki bu yasal değildir.
5510 sayılı yeni Sosyal Güvenlik Yasası’nda, yürürlükten kaldırılan 506 sayılı Yasa’nın 22.maddesi gibi bir hüküm yer almadığından bir yasa boşluğu ortaya çıkmış bulunmaktadır. Her ne kadar, 28 Ağustos 2008 gün ve 26981 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği”nin 49-50 ve 51. maddelerinde: “İşveren ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu İle Peşin Sermaye Değerleri” ile ilgili düzenlemeler yapılmış ise de, Yönetmeliğin “Peşin sermaye değeri tabloları” başlıklı 50. maddesinin ilk cümlesindeki “Kurumca, Kanunun ilgili maddelerinde belirtilen giderlerin, yaş, kesilme veya yeniden bağlanma ya da hak sahipliği nedeniyle sonradan gelir veya aylık bağlanma ihtimalleri ve yüzde beş iskonto oranı dikkate alınarak hesaplanacak tutarı tespit etmek amacıyla peşin sermaye değeri tabloları hazırlanır” hükmü ile, Sosyal Güvenlik Kurumuna, Yasa ile tanınmayan “peşin sermaye değeri tabloları hazırlama” yetkisi verilmiş; aynı maddenin son cümlesindeki “Peşin sermaye değeri hesaplamalarıyla ilgili usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak tebliğ ile duyurulur” hükmüne rağmen, 28 Eylül 2008 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Tebliğde “hesaplamayla ilgili usul ve esaslar” yönünden herhangi bir açıklama yapılmamıştır.
c) Oysa, gerek “İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlıklı 21.maddesinde ve gerekse “süresinde bildirilmeyen sigortalılıktan doğan sorumluluk” başlıklı 23.maddesinde (ki bu iki madde, sigortalıya bağlanan iş kazası nedenli sürekli iş göremezlik gelirlerini “rücuan isteme” hakkı veren maddeler) Sosyal Güvenlik Kurumu’na “yönetmelik” veya “tebliğ” çıkarmak suretiyle pozitif hukuk normu koyma yetkisi verilmediği görülmektedir.
2- Amerikan tablolarının pek çok sakıncaları vardır. Şöyle ki:
a) Kara Avrupasında toplum yapıları, hukuk düzenleri, yasaları az çok bize benzeyen ülkeler varken, okyanus ötesi bir ülkenin yaşam tablolarının alınmasının mantıklı bir açıklaması olamaz. Üstelik bu tablolar beyaz-zenci-göçmen gibi Amerikan toplumunun etnik yapısına göre düzenlenmiş ve yaşam düzeyi çok yüksek gösterilmiştir. Bizim toplum yapımızla uzak yakın bir benzerliği asla yoktur.
b) Bu tablolarla, SGK’ca kabul edilmiş yüzde beş iskonto oranı uyumlu değildir.
c) Bu tablolara göre yapılan peşin değer hesapları, hem işçiyi ve hem de işvereni mağdur edecek sonuçlar doğurmaktadır. Hesaplanan yüksek miktarlı peşin değerler üzerinden işverene karşı açılan rücu davalarında Kurum, haksız ve fazla tahsilât yapma olanağı elde etmiştir. Öte yandan, yüksek miktaürda hesaplanan peşin değer tutarları, işçinin açtığı tazminat davasında indirim nedeni olduğundan işçi de mağdur edilmektedir.
3- Yasal dayanağı olmaksızın Amerikan tablolarını kullanan Sosyal Güvenlik Kurumu ilgililerinin “kötü niyetli” olduklarını söylemek durumundayız. Çünkü, hesaplanan yüksek miktarlı peşin değerler üzserinden açılan rücu davalarıyla Kurum haksız kazanç elde etmektedir. Bu ise, 506 sayılı Yasa’nın 26.maddesininin bir cümlesinin iptaliyle ilgili Anayasa Mahkemesi kararındaki gerekçeye aykırıdır. Bu yönden de (eğer bu uygulama yasa hükmü olsaydı) Anayasa Mahkemesi tarafından iptal konusu olabileceğini dahi söyleyebiliriz.
ÜLKEMİZ KOŞULLARINA UYGUN TABLOLAR DÜZENLENMELİDİR.
Biz aslında PMF-1931 simgeli Fransız tablosuna da karşıyız. MERNİS yıllar önce uygulamaya konulmuş ve bilgisayar ortamına alınmıştır. İstatistik Kurumu (TÜİK), bugüne kadar ülkemiz koşullarına uygun yaşam tabloları düzenlemeliydi. Sigortacılık Genel Müdürlüğü ile Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği de bu yönde çalışmalar yapacak aktüerleri görevlendirmeli; üniversitelerle işbirliği yaparak gerek yaşam tabloları ve gerekse bu tablolara uyumlu ekonomik göstergeleri belirlemeliydi. Bütün bunlar yapılmadan, Sigortacılık Genel Müdürlüğü’nün 05.02.2010 gün 2010/4 sayılı Genelgeyi yayınlayıp keyfi bir uygulama dayatması da yasal dayanaktan yoksundur.
Yukardan beri açıkladığımız nedenlere, biz hukukçular olarak Amerikan tablolarını kullanamayız. O nedenle, tazminat hesaplarımızı PMF-1931 tablosuna göre sürdüreceğiz.